Arıkan Sigorta
Yarınlar
HER RİSK SİGORTALANABİLİRMİ?

Sigorta bilinci ülkemizde henüz yaygın değil. Kurumsal tarafta sigortalılık oranı biraz daha yüksek olsa bile, ne yazık ki istenilen seviyede değil. Bu nedenle ülkemizde sigorta haftası düzenlenerek bu konuda farkındalık yaratılmaya çalışıldı. İlki geçen sene yapılmıştı, bu sene biraz daha organize olunarak, Taksim'de yürüyüş, konserler ve çeşitli etkinliklerle kutlanıldı. Sigortanın faydası yaşanıldığında anlaşıldığı için hasar ile karşılaşmayanların sigortalılık süresi daha kısa sürdüğü rivayet. "Bir şey olmuyor, boşu boşuna neden para ödeyeyim" diyerek poliçe iptali sonrası yaşanan olumsuz durumlara sigortacılar "kazanın, felaketin ne zaman geleceği belli olmaz" diyorlar.

Riski yüksek olana da sigorta yapılmalı

Benim bu sektör ile ilgilendiğim süreçte duyduğum " sigorta yapılamayacak hiç bir şey yok, yeter ki primi ödensin" şeklindeydi. Sigorta sektöründeki kıyasıya fiyat rekabeti dip yapmış durumda. Müşterisine en iyi fiyatı verebilmek için "o ne veriyorsa, bir altına fiyat verin" mantığı süregeldi. Durum böyle olunca değerinde prim alamayacağı işleri de sigortacılar yapmak istememeye başladı. Bazı sigortalar var ki çok riskli. Örneğin, kimyasal ürünler üretilen fabrikalar, ağaç ve ahşap işi ile ilgili iş kolları, petrokimya tesisleri. Bu gibi hasar oluştuğunda şirketleri zor duruma düşürecek riskli işlerde "o ne fiyat veriyorsa, altında fiyat verelim" mantığı da geçerli olmuyor. Ama her ne olursa olsun bir gözü kara şirket bunun ile ilgili fiyat verebiliyor.

Milli servet sigortalanmalı

Özellikle sigorta brokerleri ile sigorta yaptıran kurumlar son günlerde yukarıda bahsettiğim riskli iş kollarına ait işletmeler için sigorta şirketlerinden teklif alamadıklarından şikayetçiler. Bir taraftan göz göre göre riski çok yüksek bireyi sigortalayacaksınız, primi ne olursa olsun riski büyük olunca sigorta şirketleri de uzak duruyorlar. Sorulduğunda "risk çok büyük, karsızlıkla boğuşuyoruz, bir de bu riski üstlenemem, biz de ticari kuruluşuz" diyor sigortacılar, diğer taraftan da sigortacılığın üstlendiği sosyal misyon var. Hayatımız Sigortalı Dergisi'ne açıklamalarda bulunan Dünya Sigorta Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Hicri Saracoğlu, "Bu riskli iş kollarındaki kuruluşlar ekonominin bir parçası, çağdaş sigortacılık mantığında bu gibi yaklaşımlar da doğru değil. Milli servetimiz sigortasız bırakılmamalı" diyor.

Sigorta Haftasında yapılan bir panelde üst düzey bürokratlarımız da bu konuya değindiğine şahit oldum. Bunun için gerek Hazine'de gerekse Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde çalışmaların başlaması kaçınılmaz görülüyor. Hazine bünyesinde oluşturulacak bir risk havuzu ile büyük risklerdeki hasarların hiç olmazsa bir bölümünün bu havuzdan karşılanması düşünülüyor.

 
Toplam ziyaretçi Sayısı :1002